Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat ERDOĞAN, 4 Ekim Dünya hayvanları koruma günü nedeni ile bir açıklama yaptı.
Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat ERDOĞAN yaptığı açıklamada, “Doğada bulunan her canlının yaşam hakkına destek vermek sürdürülebilir bir çevre ve gelecek için bir zorunluluktur. Tabiattaki tüm canlılar gibi hayvanların da korunmaya ihtiyaçları vardır. Bu bağlamda hayvan haklarına sahip çıkmak bir hobi ya da duygu meselesi olarak görülmemeli, hayvanların varlığının insan yaşamının önemli bir güvencesi olduğu göz ardı edilmemelidir” dedi.
Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat ERDOĞAN, açıklamasında, “İnsanoğlu çevresindeki hayvanlardan bir yandan et, süt, yumurta gibi gıda kaynağı olarak diğer yandan ise karşılıksız dostluklarından yararlanmaktadır. Buna kaşın insanlara pek çok faydası olan hayvanların bizlerden tek beklentileri bakım ve sevgidir. Hayvanları korumak en temel hakları olan sağlıklı yaşam hakkını onlara sağlamak insanlık görevimizdir. Hayvan sevgisi, insandaki yardımlaşma, iyilikseverlik ve sevgi gibi duyguları geliştirir. Hayvan haklarının kurumsal anlamda korunmaya başlaması 1822 yılında Hayvanları Koruma Birliği’nin İngiltere'de kurulması ile başlamaktadır. Daha sonra hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve hayvanların daha iyi koşullarda beslenme ve korunmalarını sağlamak amacıyla Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu oluşturulmuştur. 1931 yılında toplanan bu kuruluş 4 Ekim'i Hayvanları Koruma Günü ilan etmiştir. Ülkemizde hayvanların korunması çok eski tarihlere dayanmaktadır. Selçuklu ve Osmanlı döneminde hayvanlara büyük sevgi ve şefkat gösterilmiştir. Bu devirlerde hayvanlar yararına birçok vakıflar kurulmuş, göçmen kuşların göçlerini kolaylaştırmak için vakıflar inşa edilmiş, hatta sanat eseri niteliği taşıyan cami, medrese ve konakların cephelerine de oymalı süslemelerle bezenen kuş evleri eklenmiştir. Kedi ve leylek hastaneleri kurulmuştur. Fatih Dönemi’nde çıkarılan Kanunnâme’de hayvan hakları da denetim altına alınmıştır. III. Murat hayvanlara fazla yük yüklenmemesi ve cuma günleri dinlenmesi için ferman çıkarmıştır. Evliya Çelebi’nin anlattığına göre kibar hanımların belirli günlerde kuş pazarlarına gidip, satın aldıkları kuşları doğaya saldıkları bildirilmiştir. Birçok seyahatname de Türklerin hayvanlara karşı gösterdiği ilgiden övgü ile söz edilmiştir” dedi.
Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat ERDOĞAN ayrıca şunları ifade etti: “Türkiye’de hayvan haklarının yasalarla koruma altına alınması ise Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi doğrultusunda hazırlanan, 1 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren “Hayvanları Koruma Kanunu” ile gerçekleşmiştir. Bu kanun ile başta evcil hayvanlar olmak üzere tüm hayvanların insan ve doğa kaynaklı mağduriyetlerinin önlenmesi, gözetilmesi, bakımları, kötü muamelelerden uzak tutulması, canlarının ve sağlıklarının korunması amaçlanmış ve taraflara görev ve sorumluluklar yüklenmiştir. Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında her ilde “İl Hayvanları Koruma Kurulu” oluşturulmuştur. 2006 yılında da bu konuda ilave yönetmelik çıkartılarak ülke topraklarında yaşayan tüm hayvanların yaşama hakkının korunması teminat altına alınmıştır. Ancak mevcut Hayvanları Koruma Kanununda güncellemeler yapılarak, çevre ve halk sağlığı kapsamında yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Hatay’da, Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi” ve Deniz Kaplumbağaları İlk Yardım, Tedavi ve Kurtarma Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne verilen hizmetlerle bölgemizin tedaviye ihtiyaç duyan gerek evcil gerekse endemik hayvanlarının sağlıklı yaşam haklarına destek verilmektedir. Günümüzde bütün dünyada birçok hayvan hakları ihlalleri yaşanırken, uygar dünyanın bir üyesi olarak ülkemizde hayvan haklarının korunması ve savunulması ve hayvan sevgisinin yaygınlaştırılması, hayvanları koruma kanunun etkin olarak uygulanması büyük önem taşımaktadır. Biliyoruz ki hayvanlara yapılan muamele toplumların gelişmişlik düzeyinin de bir göstergesidir. Toplum olarak, tüm canlıların ve hayvanların korunmasına özen göstermeli ve çocuklarımızı hayvan sevgisi ve hayvan haklarını koruma bilinciyle yetiştirmeliyiz. Ekosistemimizin önemli bir parçası olan hayvanların en temel hakları olan sağlıklı yaşam haklarına sahip olmaları dileğiyle, tüm hayvan severlerin ve bu alanda hizmet veren sivil ve resmi kuruluşların 4 Ekim Dünya Hayvan Haklarını Koruma Günü kutlu olsun.”